7 Ocak 2011 Cuma

Düşünce Balonlarımız

Tanıdığımız ya da tanımadığımız birine ait bir günlük ya da kayıt hangimizin ilgisini çekmez? Başka insanların zihninden geçenleri merak etmeyenimiz vardır? Bence, çoğu insan bulduğu bir günlüğü okumadan ya da kaydı dinlemeden yoluna devam etmez ve yine çoğumuz başka insanların zihninden geçenleri bilmenin çoğu durumlarda son derece iyi olabileceğini düşünürüz. Ancak bu yollarla, bir insanın en gizli kalmış, sansürsüz düşüncelerine ulaşma şansını, bir ihtimal, yakalayabiliriz. Ve düşünsenize, sevdiğiniz fakat sevgisinden bir türlü emin olamadığınız birinin günlüğünü okusanız, olup bitenle ilgili ne çok şey öğrenebilirsiniz.

David Lodge'un "Düşünce Balonları" adlı romanında ünlü yazar Helen Reed'in yazdığı günlükleri okuyarak ve insan bilinci alanında bir uzman olan Prof. Ralph Messenger'in bilinci keşif gayesiyle kaydettiği düşüncelerini dinleyerek, iki insanın en gizli düşüncelerine doğru bir yolculuğa çıkıyoruz. Roman Messenger'in düşüncelerini kaydettiği bir sahneyle başlıyor, Helen Reed'in yazdığı günlükle devam ediyor ve bunları takiben, Tanrı anlatıcı tarafından bize bu iki insan ve diğer roman kahramanları arasında olup biten anlatılıyor. Bu üç bölümlük - ses kaydı, günlük, Tanrı anlatıcı - kurgusu, romanın tamamında tekrar ediyor. Okuyucu olarak her iki insanın en gizli düşüncelerini öğrenip, sonrasında da bu iki insan ve Gloucester Üniversitesi'ndeki ve çevresindeki diğer insanlarla ilgili okuduklarımız ilginç bir okuma deneyimi yaratıyor. Her gün günlüğünü okuduğunuz birinin dış dünyada nasıl davrandığını izlemek gibi bir deneyim.

Bu deneyim ve yanısıra Ralph Messenger ile Helen Reed arasında bilinç üzerine yapılan sohbetler, bilinç üzerine yapılan bilimsel araştırmalar romana etkileyici bir arka plan sağlıyor denebilir. Şöyle ki, romanın benim üzerimdeki etkisi, hemen bilinç üzerine yapılan araştırmaları okuma isteği oldu. Kısaca, "Düşünce Balonları", insan bilinci, bu bilinci nasıl ve ne kadar dışa vurduğumuz ve zihnimizin içindeki düşünce balonları başkaları tarafından öğrenilirse, neler yaşanabileceği ile ilgili ve okuması keyifli bir roman. Son olarak romanın çevirisinin de gayet başarılı olduğunu söylemeden geçemeyeceğim.

"İnsan her an bilincinin üzerini jaluziyle kapatabilir. Asla karşımızdaki insanın ne düşündüğünü gerçekten bilemeyiz. Bize bunu söylemeye karar vermiş olsa bile, gerçeği mi, yoksa gerçeğin tamamını mı söylüyor asla bilemeyiz. Aynı şekilde, kimse de bizim bildiğimiz şekliyle düşüncelerimizi bilemez."

Berna

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder