11 Ocak 2011 Salı

"Ubuntu" Üzerine...

Aslinda hersey sirketin yoneticilerinden birinin veda yemeginde basladi.
Genel Mudur isten ayrilan arkadasa "e anlat bakalim bize, bu organizasyonun
icinde en iyi ve en kotu anilarini" demesiyle beraber herkes eteklerindeki
taslari doktu bir bir gecenin ilerleyen saatlerinde sarabin da etkisiyle...
Birden ortaya cikti ki cogumuz bir takim halinde calistigimizi
dusunmuyoruz, departmanlar sadece kendi iclerinde calisiyor, bir diger
departmana yardimci olmayi birak geri bildirimde bile bulunmuyor ve herkes
ayni departmanda bile kendi isine bakiyor. Bizim gibi kucuk, herkesin ayni
katta acik alanda oturdugu, toplanti odalarinin bile camdan oldugu bir
organizasyon icin garip bir durum.

Bu tartismanin sonucu olarak, yoneticilere gelen yeni yil hediye
paketlerinin icinden Ubuntu adinda kucuk bir kitap da cikti. Ubuntu eski
bir Afrika geleneginin adi. Kisaca insanlarin esitligine, insanliga saygiya
dayali ve her insanin vazgecilmez bir degeri oldugunu savunan, takim
halinde baris icinde calismayi destekleyen bir inanis. Apartheid sona erip
de Guney Afrika'da Mandela basa gecince beyazlarin yonetiminde yillarca
ezilmis zencileri beyazlardan oc almaya kalkmaktan Ubuntu korumus, ve
herseye ragmen beyazlara karsi saygiyla davranmalarini saglamis.

Bu kitapta Stephen Lundin ve Bob Nelson Ubuntu'yu bir hikayenin icinde
anlatiyorlar. Hikaye yonetici pozisyonuna yeni atanmis herhangi birinin
basindan gecebilecek bir hikaye. Kahramanimiz John, zaten bir suredir
calistigi bolumun basina getirilir ama hicbirsey bekledigi gibi
gelismemektedir, departmanin performansi gun gectikce duser, kendisi
elemanlarinin hatalarini kapatmaya calisir ama bunu yapmak icin de zamani
yoktur, herseye yetisemez ve artik karisi da onu terk etmeye karar
vermistir.  Iste tam bu sirada departmanda yeni isel baslayan, Afrika
kokenli Simon Ubuntu ile tanistirir onu. Kitap aslinda iliskilerde temel
prensiplere donmemizi sagliyor. Bir yerinde hayvanlar dunyasi ile insanlar
dunyasi arasindaki farki da oldukca etkileyici bir bicimde ortaya koyuyor “
Dogada ne odul ne de ceza vardir, sadece sonuc vardir” diyerek

 Kitap 130 sayfa civarinda, okumasi kolay, basit bir Ingilizce ile
yazilmis. Belki bahsettigi konular gunun sonunda dunyanizi degistirmeyecek
ya da bir yonetici gurusu olmayacaksiniz ama hepimizin gunluk kargasa
icinde unuttugu insanlarla iletisimde, topluluk icinde yasarken gozonunde
bulunurulmasi gereken temel prensipleri hatirlamak acisindan oldukca
faydali. 2-3 saatlik bir ucak yolculugunda yolun sonunda gulumseyerek
ucaktan inmek istiyorsaniz ideal bir kitap.

Bulut

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder