15 Şubat 2011 Salı

Patricia Highsmith'le Tanışma...

1921 yılında doğan Patricia Highsmith'in, ilk romanı, "Strangers On a Train" (Trendeki Yabancılar, Can Yayınları), 1950 yılında yayınlanmış ve 1951 yılında da Alfred Hitchcock tarafından filme çekilmiş ve büyük beğeni toplamış. Hayatı boyunca, toplam 19 roman ve bunun yanısıra pek çok hikaye yazan Highsmith, maalesef benim bu zamana kadar okumadığım bir yazardı. Ancak Beyoğlu'ndaki Robinson Crusoe Kitabevi'deki satış danışmanının Patricia Highsmith'in hayatına ilişkin anlattıkları, bende hemen bir romanını alıp okuma isteği uyandırdı. Aldığım roman, yazarın "Those Who Walk Away" adlı, 1967 yılında yayınlanan romanıydı.

Roman, iki erkek karakter arasında gelişiyor; eşi Peggy yeni intihar etmiş Rayburn Garrett ve kızı Peggy yeni intihar etmiş Edward Coleman. Coleman, 21 yaşındaki kızının sebepsiz, mektupsuz intiharı nedeniyle Ray'i suçluyor. Ancak olaylara bakıldığında, Peggy'nin intiharının Peggy'den başka bir sorumlusu yok fakat Coleman, insanoğlunu bazen sebepsiz yere ele geçiren bir çeşit intikam ateşiyle yaşamaya başlıyor. İlginç bir intikam aslında Coleman'ınki; Ray'le görünüşte medeni bir ilişkileri var ve Ray'le birlikte yedikleri bir akşam yemeğinden sonra onu bir anda öldürmeye kalkışabiliyor, örneğin. Ray, Coleman'ın neyin peşinde olduğunu biliyor fakat o da Coleman'dan kaçmıyor. Kısacası aralarındaki intikam savaşı ya da kovalamaca, klasik intikam senaryolarına uymuyor. Takip eden bir anda takip edilen oluyor. Ve bir de bakıyoruz ki takip edilen aslında ondan intikam almak isteyenden intikam almaya karar vermiş.

Bu ilgi çekici intikam planlarının yanısıra, romanın benim en hoşuma giden diğer bir yönü ise, kimliklerin geçiciliğiyle ilgili söyledikleri. Shakespeare'in de oyunlarında sık sık altını çizdiği gibi hepimizin istediğimiz anda farklı kimliklere bürünebileceğimiz, bugün Ray olan birinin, başka bir gün Filippo ya da Mr Wilson olabileceği ve bir anda genç yaşta karısını kaybeden bir adamdan başka bir insana dönüşebileceği...

Kısacası, "Those Who Walk Away" hem intikam konusuna bakış açısıyla hem de sahip olduğumuz kimliklere ilişkin düşündürdükleriyle ilginç bir roman diyebilirim. Bu arada Patricia Highsmith'in Everest Yayınları tarafından yayınlanmış "Güzel Gölge" adlı biyografisi de romanlarını okurken, yazarın hayatına ilişkin fikir verebilir.

İyi okumalar!

Berna

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder