12 Ekim 2010 Salı

“Yeşil Peri Gecesi” ve Şebnem...

“Kapak Kızı”nda, Selda’nın, Ersin’in hayatlarını sorgulamalarına yol açan Şebnem, “Yeşil Peri Gecesi”nde, sesiyle, anlatışıyla, zihninin içindekilerle, yaşadıklarıyla, tam karşımızda. Bu sefer diğer karakterleri Şebnem’in gözünden okuyoruz, tanıyoruz, öğreniyoruz. Onun bakış açısı bizim bakış açımız oluyor. Ve bu yeni açıdan, örneğin, “Kapak Kızı”nda Ersin’in babası ve Şebnem’in amcası olan Süleyman Bey’in gerçekte nasıl biri olduğunu öğreniyoruz. Süleyman Bey, bir anda adaletli, kendine has tutkuları olan, iyi aile babası olmaktan çıkıveriyor, aynı şekilde karısı da ve Fikriyanım da. Herkes tüm çıplaklığıyla karşımıza çıkıyor ve insan gerçekte herhangi bir insanın nasıl biri olduğunu anlamanın ne kadar zor, hatta imkansız olduğunu düşünüyor romanı okurken.

İkiyüzlülüklerle ve çıkar ilişkileriyle sımsıkı örülmüş bu hayat içerisinde Şebnem hem olan bitene tahammül edemeyen hem de sürekli mağdur edilen, mağdur olan, kendini mağdur olarak tanımlayan biri; “Beni Teoman kurban etmemişti. Osman da etmemişti. Ben daha yıllar önce, kendimi bizzat, kendi irademle kurban etmiştim. Ben hayatta bir kurban olarak var olmuştum. Kurban olmayı kabul etmeyebilirdim. Ama etmiştim. Dünyaya kurban edilmeye hazır gözlerle bakmak, hayır demekten kolaydı. Mağdur olmak cesur olmaktan çok daha kolaydı. İnsan cesareti seçemezse kurban olmayı kendiliğinden seçmiş oluyordu. İnsan mağdur olmanın suçsuz olmak anlamına geldiğini sanıyordu. Oysa mağdur olmak, suçsuz olmak değildi...(Tunç, Yeşil Peri Gecesi, 46)” Ve Şebnem romanın sonlarında mağdur olmaktan çıkacak adımları atıyor, kontrolü eline almaya çalışıyor. Tam attığı adım onu tekrar bir mağdur, bir kurban konumuna getirecekken  “Kapak Kızı”ndaki Selda sayesinde, Şebnem’in dergideki fotoğrafı sayesinde hayatında bir değişim yaratmış Selda sayesinde, Şebnem bir kurban olmaktan çıkıyor. “Peki ya Selda olmasaydı ne olurdu?” sorusunun cevabı ise, bence, Şebnem’in bir kurban olacağı yönünde. Yani mağdur olmaktan çıkmaya çalışmanın bedeli de mağdur olmak kadar ağır diyebiliriz. Ve “Yeşil Peri Gecesi”nde, “olmamış gibi yapabilenlerin dünyası,”nda yaşamanın ne kadar zor ve cesur olmaya kalkışmanın da her zaman yeterli olmayabileceğini görüyoruz.

Berna Turhan

2 yorum: